‘’SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL.’’

‘’SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL.’’    Fuzuli…

 


       Ne güzel söylemiş Fuzuli… Çok takdir ederim bu sözü.. Duyarlı ve hassas bir insanın tepkisini çaresizce dile getirmesinin en güzel örneğidir bu söz..

       Aklımızı ve mantığımızı kullanmanın eğer parasal karşılığı olsaydı, sanırım herkes para verdiği için akıl ve mantığını son zerresine kadar kullanırdı…

        O halde neden bedava olan mantığımızı kullanmaz bazılarımız ?

        Neden bir aşırı hız merakı vardır bazılarımızda? Neyi ispat etmeye çalışırız? Ne göstermeye çalışırız?

         Daha fazla ödeyip diğerlerinden daha güçlü motoru olan araç sahibi olduğumuzu mu?

         Yoksa 20 dakikalık mesafeyi 15 dakika da gidebildiğimizi mi gösteririz?

        Kusura bakmayın ama bunun mantıklı bir açıklaması yok bence... olamazda…

        Tabi ki istisna durumlar olabilir…

        Kötü bir haber almış ve yanlış da olsa sürat yapıyor olabilirsiniz.. Ama bu herkes için geçerli bir sebep değildir…

        Trafikte geçiş üstünlüğüne sahip araçlar olduğunu biliyorsunuzdur. Bir itfaiye aracı tabi ki hızlı gitmek zorundadır. Her geçen saniye yangının büyümesine sebep olur… Ambulans… Zamanla yarışır. Hastayı veya kazazedeyi sağlık kuruluşuna yetiştirmek zorundadır.

       Onların ki normaldir… Ama diğer sivil araçların ki değil !!!

       Peki bunca uyarıya karşı, yüzlerce kazaya tanık olunmasına karşın neden hala sonu gelmez bu kazaların.

        Nedenini söyleyeyim sevgili okurlar. Çünkü hiç kimse hata yaptığını kabul etmez, etmek istemez bana bir şey olmaz düşüncesi hakimdir.

       Yıllarımı Trafik ve  Sürücü Eğitimi üzerine vermiş biri olarak şuna inanırım; şoförlüğün ustalığı kurallara ne kadar uyduğuna bağlıdır. 10 senelik, 20 senelik, 30 senelik vs. şoförüm demekle ustalık olmaz. Trafikte kurallara uymak, yavaş gitmek, bir acizlik, bir korku, bir çekingenlik anlamına gelmemelidir.

         Bir konuyu daha eleştirmeden geçemeyeceğim. Bazı iş dallarındaki Motorlu Kurye sistemi!

       Öncelikle şunu söyleyeyim… Tabi ki hepimiz para için çalışıyoruz. Tabi ki herkesin yaşamını idame ettirmesi için paraya ihtiyacı var... Kabul ediyorum ki her işin kendine göre riski var ama göz göre göre ateşe atmakta olmamalı. İnsan hayatı bu kadar ucuz ve değersiz olamaz.

         Şimdi şöyle bir analiz yapalım:

         Müşteri bir ihtiyacı için işyerini arıyor…

        Firma sahibi müşterinin talebini yerine getirmek için kuryeye hızlı olarak gidip gelmesini söylüyor…

         Doğal olarak kuryede işinden olmamak için kuralları hiçe sayarak, kask takmayarak, sokak aralarında aşırı hız yaparak görevini yerine getirmeye çalışıyor. Ama bundan dolayı kaza meydana geldiğinde kimse kabahati kendinde aramaz.

          Peki sizce suç kimde?

          Açlığa beş dakika dayanamayıp siparişinin acele gelmesini söyleyen müşteri mi? Daha fazla para kazanayım diye elemanını ateşe atan firma sahibi mi?

          Yoksa işinden olma kaygısıyla kuralsız araç kullanan vatandaş mı?

           Aslında herkes suçlu!! Ama bunu idrak edebilmek önemli.

          Bu ve buna benzer konular maalesef yaşantımızın bir köşesinde bizi meşgul eder durur. Fakat ne yapsak fayda da etmiyor kolay kolay. Başta da dediğim gibi, ne güzel tespit;

                                

                                         Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil  !!

                

Diğer Emrehan Özyurtkan

TRAFİK... TRAFİK...

TRAFİK... TRAFİK...Merhaba sevgili okurlar.Uzun bir aradan sonra tekrar aldım elime kalemi ve çıktım huzurunuza..önce şunu açıkça ifade edeyim ki, neredeyse iki aydır yazmayışımın nedeni, o kadar yazm...

KURAL MI KURALSIZLIK MI?

Sayın okuyucularımız, bugünden itibaren bu köşeden dilim döndüğünce Trafik ile ilgili aksaklıkları, eksikleri ve çözüm yollarını sizlerle paylaşacağım. Öncelikle sizlere Trafik’in tanımını kısa ve öz ...

KÖŞE YAZARLARI